salavatvezikir
  Oruç
 



ORUÇ KİTABI


“Nice oruç tutan insan vardır ki, tuttuğu oruçtan ona bir kâr, bir kazanç, bir sevap gelmez, ancak aç kalmış olur. Aç kalmaktan başka eline bir şey geçmez.”(Halûfü femis-sàimi atyebu indallàhi min rîhil-misk) Oruç tutan ağzının kokusu Allah indinde misk kokusundan daha kıymetli bir kokudur.”

(Ve testağfirû lehümül-hîtânü hattâ yuftırû) “İftar edinceye kadar denizdeki balıklar oruçlu niçin için istiğfar ederler.” Yâni oruçlu Allah’ın sevgili kulu olduğu gibi, mahlûkâtın da mahbûbu oluyor, sevdiği bir kimse oluyor. Mahlûkat da oruçlu insana dua ediyorlar. Hattâ denizdeki balıklar bile…

1222. Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resulullah sallalllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”

1218. Ebu Hüreyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Aziz ve celîl olan Allah “İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükafatını da ben vereceğim” buyurmuştur.

Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin.

Muhammed’in canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.

Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.”

Buharî, Savm 9; Müslim, Sıyam 163

“Orucun sevabı Allah’tan başka kimsenin takdir edemeyeceği kadar büyüktür.” (bk. el-Heytemî’, ez-Zevâcir, 1/156.)

“Oruçlunun, acıkmaktan doğan ağız kokusu Allah için miskten daha güzeldir.” (Mûslim, savm 161.)

“Oruç, ateşten koruyan bir kalkandır.” (Müslim, savm 162-163.)

“Oruçlu, duâsı geri çevrilmeyen üç gruptan biridir.” (Beyhakî, Sünen NI/345, Tecrid NI/253. )

“Ramazan orucunu, -dünya ile ilgili faydalardan ötürü değil de- sadece Allah için tutanın geçmiş günahları bağışlanır.” (Nesai, siyam 39; Tirmizî, savm 1.)

“Özürsüz olarak tutulmayan bir günlük Ramazan orucunun kaçırılan sevabı bütün zaman süresini oruçlu geçirmekle dahi karşılanamaz.” (Tirmizî, savm 27. )

Resulullah (sav) (bazan) oruca öyle devam ederdi ki, “(Bu ay) hiç yemiyecek” derdik. Bazan da öyle devamlı yerdi ki, “(Bu ay) hiç tutmayacak” derdik. Ben, onun ramazan dışında bir ayı tam olarak tuttuğunu görmedim. Herhangi bir ayda Şaban ayında tuttuğundan daha fazla tuttuğunu da görmedim.
Hadis No : 3154

Ravi: Üsame “Ey Allah`ın Resulü” dedim, “Şaban ayında tuttuğun kadar başka aylarda oruç tuttuğunu göremiyorum (sebebi nedir?)” diye sordum. Şu cevabı verdi: “Bu, Receb`le Ramazan arasında insanların gaflet ettikleri bir aydır. Halbuki O, amellerin Rabbülalemin`e yükseltildiği bir aydır. Ben, oruçlu olduğum halde amelimin yükseltilmesini istiyorum.”
HadisNo : 3156

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yıl orucu tutmuş olur.”

Resulullah (sav) pazartesi ve perşembe günlerinde oruç(la sevap) arardı.”

Biz çok şiddetli sıcak bir mevsimde, Ramazan ayında Resulullah (sav) ile birlikte sefere çıktık. Hararetin şiddetinden herkes elini başına koyuyordu. Aramızda oruçlu olarak sadece Resulullah (sav) ile İbnu Ravaha vardı.

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Size oruç, namaz ve sadakanın derecesinden daha üstün olan şeyi haber vermeyeyim mi?” “Evet (Ey Allah`ın resulü, söyleyin!)” dediler. “İnsanların arasını düzeltmektir. Çünkü insanların arasındaki bozukluk (dini) kazır.”


 
Oruçlunun susması tesbih, uykusu ibadet, duası makbul, ameli de çok sevaptır.) [Deylemi]

(Oruçlu iken çirkin konuşmayın! Birisi size sataşırsa, “Ben oruçluyum” deyin!) [Buhari]

(Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder.) [Taberani]

(Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.) [İ.Ebiddünya]

Hz. Muhammed (s.a.v.)

Oruca sarıl, sabret; orucu terk etme, her an Hak’tan rızkını bekle!

Açlık sıkıntısı, hem lâtiflik, hem hafif bir hale gelme, hem de Allah’a yalvarıp ibadette bulunma bakımından diğer illetlerden elbette daha iyidir.

Cihad ve oruç güçtür, çetindir. Fakat bu güçlük ve çetinlik, Allah’ın, kulu kendinden uzaklaştırmasından daha iyidir.

Hz. Mevlâna (k.s.)


Amr İbnu’l-Âs (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah şöyle buyurdu:
“Bizim orucumuz ile Ehl-i kitabın orucu arasındaki en önemli fark sahur yemeğidir.”

(Müslim Siyam 45; Ebû Dâvûd, Savm 15)

İbni Abbas (r.a.) şöyle dedi:
“Sahur yapınız, zira sahurda bolluk-bereket vardır.”

( Buhârî, Savm 20; Müslim Siyam 45)

İbni Abbas (r.a.) şöyle dedi:
“Rasûlullah insanların en cömerdi idi. Onun en cömert olduğu anlar da Ramazanda Cebrâil’in, kendisi ile buluştuğu zamanlardı. Cebrâil (a.s.), Ramazanın her gecesinde Hz. Peygamber ile buluşur, (karşılıklı) Kur’an okurlardı. Bundan dolayı Rasûlullah Cebrâil ile buluştuğunda, esmek için engel tanımayan bereketli rüzgardan daha cömert davranırdı.”

( Buhârî, Savm 7; Müslim Fezail 48, 50 )

Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah şöyle buyurdu:
“Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da bağlanır.”

( Buhârî, Savm 5; Müslim Siyam 1,2,4,5)

Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah şöyle buyurdu:
“Kim faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”

( Buhârî, îman 28, Savm 6; Müslim, Siyam 203)

Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah şöyle buyurdu:
“Allah rızası için bir gün oruç tutan kimseyi Allah Teâlâ, bu bir günlük oruç sebebiyle cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar.”

( Buhârî, Cihad 36; Müslim, Siyam 167-168)

Sehl İbnu Sa’d (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Nebî şöyle buyurdu:
“Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. ‘Oruçlular nerede?’ diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez.”

( Buhârî, Savm 4; Müslim, Siyam 166)
İbni Ömer (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah şöyle buyurdu:
“İslam dini beş esas üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in (s.a.v.) Allah’ın rasûlu olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, hacca gitmek ve Ramazan orucunu tutmak.”
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah şöyle buyurdu:
“Aziz ve celil olan Allah ‘İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim’ buyurmuştur. Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin. Muhammed’in (s.a.v.) canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.”

( Buhârî, Savm 9; Müslim, Siyam 163)


 
  Bugün 48 ziyaretçi (119 klik) kişi burdaydı!  
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol